Ticaret Hukuku, ticari hayatın düzenlenmesini konu edinen, tacirler, ticari işletmeler ve bunlar arasında kurulan hukuki ilişkileri düzenleme altına alan, özel hukukun bir alt dalı niteliğinde olan bir hukuk disiplinidir. Bu hukuk dalı, ticari faaliyette bulunan kişi ve kuruluşlar arasındaki işlemlerde doğabilecek ihtilafların çözümü ve ticari düzenin sağlanması amacıyla kapsamlı hükümler içermektedir.
Ticaret Hukuku’nun temel yasal kaynağını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) oluşturmaktadır. Bununla birlikte, ticaret hukukuna ilişkin hükümler yalnızca TTK ile sınırlı olmayıp; 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu, 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu gibi birçok farklı kanunla da tamamlanmaktadır.
6102 sayılı TTK, ticari ilişkilerin tesisi, yürütülmesi ve sona ermesi süreçlerine dair kapsamlı hükümler öngörerek; ticaretin dürüstlük, güven, açıklık ve denetim ilkelerine uygun bir şekilde yürütülmesini amaçlamaktadır.
Ticaret Hukuku, genel kabul görmüş sistematiğe göre üç ana başlık altında incelenmektedir:
Ticari işletme, bir tacirin faaliyetini yürüttüğü ekonomik organizasyon olup, Türk Ticaret Kanunu m.11-123 arasında düzenlenmiştir. Bu alt dal, ticari işletmelerin devri, rehni, birleşmesi, tacir ve esnaf ayrımı, ticaret unvanı ve işletme adı, haksız rekabet, cari hesap ve ticari defterler gibi kurumları konu edinir.
Tacir ise TTK m.12 uyarınca “bir ticari işletmeyi, kısmen dahi olsa, kendi adına işleten kişi” olarak tanımlanır. Tacir sıfatına bağlanan hukuki sonuçlar ve yükümlülükler, bu alanın kapsamına girmektedir.
Şirketler, birden fazla kişinin mal ve emeklerini ortak bir amaca ulaşmak için bir sözleşme ile birleştirmesi sonucu ortaya çıkan tüzel kişiliklerdir. TTK m.124-644 arasında düzenlenen bu bölümde;
Şirketler Hukuku; sermaye şirketlerinin yönetim yapıları, pay sahiplerinin hak ve yükümlülükleri, genel kurul kararlarının geçerliliği, denetim mekanizmaları ve tasfiye süreçlerini düzenlemek suretiyle, kurumsal yönetim ilkelerinin hayata geçirilmesini sağlar.
Kıymetli evrak hukuku, belirli hakların senede bağlı olmasını konu edinir. Poliçe, bono ve çek gibi kıymetli evraklar, bu hukuki rejimin başlıca unsurlarıdır. TTK’nın ilgili bölümlerinde, bu evrakların düzenlenmesi, devri, zıyaı, iptali ve bunlara ilişkin sorumluluk halleri düzenlenmiştir. Kıymetli evrakın en temel özelliği, hakkın senetten ayrı olarak ileri sürülememesidir.
Sonuç olarak, Ticaret Hukuku; ticari hayatın sağlıklı, düzenli ve güven esasına dayalı biçimde yürütülmesini temin eden normatif kurallar bütünüdür. Modern ticari ilişkilerin çeşitlenmesiyle birlikte, bu hukuk dalı yalnızca klasik işletme modelleriyle değil, aynı zamanda elektronik ticaret, finansal teknolojiler (fintech) ve uluslararası ticaret hukuku gibi çağdaş alanlarla da iç içe gelişim göstermektedir.